UNESCO Küresel Jeoparkları (Global Geopark Network, GGN)
Uluslararası Yerbilimleri ve Jeoparklar Programı (IGGP) Tüzüğü kabul edilerek, UNESCO Küresel Jeoparkı kavramı oluşmuştur.
UNESCO Küresel Jeopark Ağında 2021 yılı itibariyle 44 ülkeden 161 Jeopark bulunmaktadır.
Türkiye’nin ilk ve tek UNESCO Jeoparkı Manisa’da bulunan Kula-Salihli UNESCO Küresel Jeoparkı ’dır.
İda-Madra UNESCO Küresel Jeoparkı Adayı
İkinci UNESCO Jeopark Adayımız ise Balıkesir ve çevre bölgesini kapsayan İda-Madra UNESCO Küresel Jeoparkı ’dır. İda Madra Jeoparkı Türkiye’nin kuzeybatısında yer alır. Jeopark, Balıkesir ilinin tamamını, Çanakkale ili Ayvacık ve Ezine ilçelerini, İzmir’in Bergama ilçesini kapsamaktadır. Jeopark’ın yüzölçümü yaklaşık 17 bin km2 dir. Saha, hem Marmara hem de Ege Denizi’ne kıyısı bulunan özel bir konuma sahiptir.
Web adresi: www.idamadrageopark.com
45 adet jeositten oluşan jeopark adayının proje kapsamında 20 adet jeosit ise aday konumundadır. Mevcut jeositlerden 3 tanesi ise Ayvalık sınırlarında yer almaktadır:
07 Lale Adası Kıyı Jeomorfolojisi
Ayvalık’ın kuzeyinde yer alan Lale adası köprü ile anakaraya bağlanmaktadır. Sahada dalgaların aşındırması ile volkanik kayaçlar üzerinde çok ilginç kıyı şekilleri oluşmuştur. Sahada Miyosen’e ait andezit ve tüf kayaçlar yaygındır. Kıyı şekilleri daha çok tüfler üzerinde oluşmuştur. Kıyıda antik dönemlerde işletildiği tahmin edilen taş ocağı da bulunmaktadır.
Jeosit 07 Detay
08 Cunda Sütun Bazaltları
İda Madra Jeoparkı sahasında az görülen bu bazalt yapısı Alibey (Cunda) Adası’ndadır. Cunda Adası bir köprü ile Lale adasına ve yine köprü ile anakaraya bağlanır. Sütunlar Pliyosen’e ait bazaltlar üzerinde gelişmiştir. Dikey çatlaklar boyunca oluşan sütunlar zamanla parçalanarak yamaç boyunca kayarak geniş bir alana yayılmışlardır. Bazalt sütunları tepenin doğuya bakan yamacındadır. Sahada zeytinlikler bulunur. Tepenin üst kesimi bitki örtüsünden yoksun olup hayvan otlağı olarak kullanılmaktadır. Sahaya ulaşım arazi aracı ile mümkün olmaktadır.
Jeosit 08 Detay
09 Kleopatra Kıyı Jeomorfolojisi
Kleopatra Plajı ve Badavut yakın çevresinde Alt Miyosen yaşlı pembemsi renkli, bol fiamme yapılı ve pumisçe zengin Ayvalık ignimbirit yüzeyleri kıyı dalga aşındırması ile şekillenmiştir. Holosen’deki doğal ortam değişmeleri ile ilgili yapılan çalışmalarda saha ve yakın çevresinde jeolojik ve jeomorfolojik üç ana dönem ayrılmıştır. Bunlar; Erken Holosen (15000 – 7000 yıl önce) transgresyon dönemi, Orta Holosen (7000-3000 yıl) denizel sedimantasyon dönemi, Geç Holosen (son 3000 yıl) dönemidir. Son dönemde sahada kıyı okları, tombolo ve Badavut Tuzlası Gölü gelişmiştir. Bu süreçte bir taraftan dalga aşındırmasına bağlı Badavut falezleri (altta ignimbritlerin üstte ise riyolitlerin olduğu) oluşurken, diğer taraftan da Madra Çayı ve diğer akarsuların getirdiği sedimentler ile eski Badavut adası karaya bağlanmıştır. Eski bir koy olan Badavut Tuzlası Gölünün ağız kısmı da bir kıyı oku ile kapanarak bugünkü doğal peyzaj ortaya çıkmıştır. Pleistosen sonuyla birlikte iklimde meydana gelen değişimlere bağlı olarak deniz seviyesinin yükselmesi (Holosen transgresyonu) Badavut ve Kleopatra Plajı benzeri kıyı bölgelerinde önemli değişimlere yol açmış ve kıyı çizgisini yeniden şekillenmiştir. Ege kıyılarında Würm’de glasyo-östatik olarak alçalan ve çekilen deniz 15000 yıl kadar önce hızla yükselmeye başlamış ve yaklaşık 9000 yıl içinde, yani günümüzden 6000 yıl kadar önce bu günkü seviyesine ulaşmıştır (Kayan, 1991).